Gözlerin Doğuyor Gecelerime
ne mektup geliyor ne haber senden - нет ни писем ни новостей от тебя
söyle de bileyim bıktın mı benden - скажи надоел тебе я
her akşam güneşin battığı yerden - каждый вечер с места заката солнца
gözlerin doğuyor gecelerime - рождаются в моих ночах твои глаза
çileli doğmuşum zaten ezelden - я и так с прошлого родился для мучений
hasrete alıştım ne gelir elden - научился скучать ничего не поделать
yaşlı gözlerime baktığın yerden - с мест где ты смотрела в мои плачущие глаза
gözlerin doğuyor gecelerime - рождаются в моих ночах твои глаза
geçilmez gurbetin sokaklarından - не пройти по не родным улицам
içilmez suları pınarlarından - не выпить воды из источников
öptüğüm o ıslak dudaklarından - с влажных губ, которые целовал я
sözlerin doğuyor gecelerime - рождаются в моих ночах твои глаза
Gözlerin Doğuyor Gecelerime
ne mektup geliyor ne haber senden - no letters or news from you
söyle de bileyim bıktın mı benden - tell me I'm tired of you
her akşam güneşin battığı yerden - every evening from the place of sunset
gözlerin doğuyor gecelerime - your eyes are born in my nights
çileli doğmuşum zaten ezelden - I was born for torment from the past
hasrete alıştım ne gelir elden - learned to be bored to do nothing
yaşlı gözlerime baktığın yerden - from the places where you looked into my crying eyes
gözlerin doğuyor gecelerime - your eyes are born in my nights
geçilmez gurbetin sokaklarından - do not walk along non-native streets
içilmez suları pınarlarından - do not drink water from the springs
öptüğüm o ıslak dudaklarından - from wet lips that I kissed
sözlerin doğuyor gecelerime - your eyes are born in my nights