Sen orada ben burada artık iki yabancıyız (ты там, я здесь, мы уже два незнакомца)
Dayanılmaz birşey bu (невыносимо это)
Birarada olamazdık (мы не могли быть вместе)
Gel görki ayrılamazdık (приди, посмотри, что мы не могли бы расстаться)
İnanılmaz birşey bu (во все это невозможно поверить)
Dokunmak istiyorum yine eline (хочу вновь прикоснуться к твоей руке)
Alışmışım bir kere senin tenine (я однажды привыкла к твоему телу)
Aşk değil sevgi değil başka birşey bu (это не влюбленность, не любовь, это нечто другое)
Hiçbirşey koyamamki bunun yerine (и ничто другое не займет это место)
Yüzün gibi sözün gibi (словно твое лицо, будто твое слово)
Hüzün gibi karma karışık (все спуталось, перемешалось, словно грусть)
Anlaşılmaz birşey bu (это что-то непонятное)
Yalanmıydı gerçekmiydi (было ли ложью, было ли правдой)
Biranmıydı vurdu geçti (был ли это один миг, пробил, прошел)
Unutulmaz birşey bu (это незабываемо)
Sen orada ben burada artık iki yabancıyız (you're there, I'm here, we're two strangers)
Dayanılmaz birşey bu (it is intolerable)
Birarada olamazdık (we could not be together)
Gel görki ayrılamazdık (Come, see what we could not give up)
İnanılmaz birşey bu (in all it's impossible to believe)
Dokunmak istiyorum yine eline (again I want to touch your hand)
Alışmışım bir kere senin tenine (once I got used to your body)
Aşk değil sevgi değil başka birşey bu (it's not love, not love, is something else)
Hiçbirşey koyamamki bunun yerine (and nothing else takes the place)
Yüzün gibi sözün gibi (like your face, if your word)
Hüzün gibi karma karışık (all became confused, mixed up, like sadness)
Anlaşılmaz birşey bu (it's not clear)
Yalanmıydı gerçekmiydi (was it a lie if it was true)
Biranmıydı vurdu geçti (whether it was a single moment, shot, passed)
Unutulmaz birşey bu (is unforgettable)